Salgından ben de aldım nasibimi, büyük ihtimalle, bu ateş, bu mide bulantısı ve bu tahammül edilmez neşesizlik, buna işaret olsa gerek. Hiç korumadım kendimi aslında, aslında kendimi koruma gibi bi duygum olmadı, saf bi çocukken bile nasıl olduysa korunmaya çalıştıkça boka bulandığımızı farketmiş olmalıyım. Ne ülkenin, sonradan baya zararsız olduğunu anlasam da o zamanlar -saf bi çocukken yine-, baya bi uzaya filan hükmettiğini zannettiğim- uzaya hükmeder insan paylaşabilse herşeyi diye bi marşları bile vardı,uzaya niye hükmediyoruz diye sormadan coşkuyla söylediğimiz-, komünist partisine üyeyken bile, öyle telefonlarım dinleniyor mu, peşimde sivil polisler var mı gibi paranoyalarım olmamıştı, olması gereken zamanlarda bile, her nasılsa, işte salakça, olmamıştım paranoyak.
Ki sana rastlayışım, ki sana o ahmak istanbul gecesinde rastlayışım, nereden geldiğini, neden bu ahmak istanbul gecesinin şıklığının içine edip onu hayatımın en gerçek anına çevirdiğini bilmeyişim, bütün diğer mantık mekanizmalarımı yerle bir etti işte. Hakkında bildiğim tek şey, Berlin'de yaşadığın ve delirtircesine güzel gözlerin olduğuydu. Seni ne zaman görürüm, daha ne kadar istanbulda olduğun gibi hayati sorular, kafamın içindeki o küçük mantık motorlarıma çomak sokmakla meşguldü. Ulan bi kere gördün, ulan olur mu neyini sevdin gibi, sorular giderek, ulan ben ne gördüm öyle ulan ben ne sevdim öyle gibi karşı konulmaz hayallere bırakıyordu yerini.ve dahası dayanılmaz bi paranoyaya: ya bi daha görürsem, ya bi daha çıkarsa karşıma, ya bi daha bakarsa bana.
Görmedim seni bi daha, benim şehrimde. Senin şehrinde bisiklet sürdüğüm günlerdeyse, çok defa tepelenecek oldum taş gibi alman arabaları tarafından, sen misin acaba diye bakarken bütün o kumral kısa saçlı gömlekli kadınlara. Nerde bi rüzgarda uçuşan güzelim saç görsem, nerde zayıf, boynunu kaşıyarak giden bi silüet. Kalbimin yemek borusunda attığını, atmaktan yorulup duracağını sandığım anlar...
işte ben böyle paranoyak oldum, hiç kızamazsın bana, çünkü sen de paranoyak oldun sonunda. Biliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder