9 Ağustos 2013 Cuma

uyuyan biri var.

içerde uyuyan biri var.
boş şişeler ve yemek masasında kağıtlar
var.
ve sarma sigaralar özenle rujlanmış.
senin için.
sarmış
ve dudağına ruj sürüp
hepsini tek tek ıslatmış
ve pembe bir kutuya koymuş.

bileğimdeki yaraya merhemler,
çakmağın yanında duruyor.
kolumda morlukları
var.

bırakmış.
gecenin bi yarısı,
ben gidiyorum
demişim,
sadece pencereden bakmış.
yarası.
gece yarısı.
trans ablalar
ve ben.

kimse sevmemiş
bizi.

öbür ihtimal.

bence insanın intihara en yakın olduğu zamanlar hiç de öyle bunalımlı anları filan değil. tam da  her şeyin "normal" gittiği, kağıtlarla boğuşulan, aslında her şeyin fena da gitmediği zamanlar.
fena gitse de gitmese de olmuyor dediği bir "an" var insanın. işte sarhoş olmak da, uyumak da, sevişmek de, sokaklarda divane dolaşmak da kar etmiyor artık. öbür ihtimal insanı çekiyor.