23 Ocak 2010 Cumartesi

adam senkronize değildi

Sen hiç babası sokak ortasında vurulmuş bi adam gördün mü? Sen hiç, şu önü ardı olmayan gri şehir cinayetlerinden başka, hikayesi yüzyıllara dayanan cinayetler gördün mü hiç. Pariste diyorlar, bi köy varmış, şehre tecavüz eden almanlara yok demişler bizim köyümüzde hiç yahudi. İşte o babası sokak ortasında vurulmuş adam da tam da bunu diyordu, acı vardı öfke vardı ama şaşkınlık da vardı içimde derken. Düşünebiliyor musun, yüzbinlerce insan, hepimiz ermeniyiz dedi bu ülkede, ve tıpkı sizin parisinizdeki gibi, neredeyse yüz yıl evvel, elinden tuttu ötekinin, beriki.
İşte ben şimdi dedim ki bi gece önce, insanlar dedim, gelsinler de, boynumuz bükük kalmasın dedim. Hani çocuklar gibi.
Yine de nefesim daralıyor fakat. Galiba yeni bu icat. Vücudum ne zaman derinden üzülse bi şeye, soluğum yüreğimden taşıyor. Oniki yaşında bir çocuğun bedeninden 13 devvleettt kurşunu çıkıyor, ve o kurşunlar arı gibi başımı sarıyor. Vızır vızır. İnsan dertleşmeli işte, anlatmalı, ama yok ki kimse.
İşte bu nefes daralması da dedim ya yeni icat. Boğulayazıyorum filan. Sakin diyorum sakin içimden. O zaman böyle gözlerim de sadece parlak ışıkları seçebiliyor.

Adam senkronize değildi, babası öldürülmüş sokak ortasında adam. Değildi senkronize. Kolları konuşur gibi hareket ederken susuyor, konuşurkense kolları susar gibi yapıyordu. Sanki sustukça konuşuyor, konuştukça susuyordu, adam,sokakta, babası, öl-dü-rül-müş.
Fırtına var. ve açık yaralarımız.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder