dün değil, ondan önceki gün. tünelden aşağı inerken, tam yokuştan aşağı inmiş....ken. özlemimi düşündüm. tünel ve istanbul ve sen. her uzak kaldığımda ne kadar özlediğimi. ve artık senden ve istanbuldan da kopma vaktinin geldiğini. dedim ki, özlem başetmesi güç çünkü başetmek zorundasın, özlemin gidecek yeri yok...tam o nokta. aşkın en rafine hali. gidecek yeri olmayan. pasif bi duygu. gidecek yeri olsun da istemeyen bazen. der...ken..
cemaati ötekinin ölümü kuracak diyor ya, blanchot,nancy ve diğerleri...
işte her ölüm,kayıp, imkansıza doğru. ve imkansızı gerçekleştirmeye savruluş, savrulma çabası..birbirimize tutunma yani...hiç bir sebep, hiç bir mantıklı açıklama olmadan...
kaç kişiyi düşününce gözleri dolar ki insanın...