14 Temmuz 2009 Salı

berlindengelenfransız

Elisa, Elisa, Elisa saute-moi au cou..o akşam rakı içiyordun sen de, cooldun, hiç bakmıyordun etrafına, ben de rakı içiyorum bu akşam, aylar sonra, ilk defa konuşmuşuz, ilk sözün almanyada mısın oluyor, keşke keşke keşke...Elisa, Elisa, Elisa cherche-moi des poux keşke olsam, o kocaman beyaz pencerelerinden baksak, bahçedeki ağaçlarına, bahçene..Enfonce bien tes ongles et tes doigts délicats
Dans la jungle de mes cheveux, Lisa

12 Temmuz 2009 Pazar

konuşacak kimse..

Bugün düşündüm de, yazılanlar çizilenlere konuşulanlara bi baktım, kim kaldı konuşacak, kim kaldı ağzından çıkan kelimelere bi bebeğin ilk adımlarına bakar gibi baktığımız..of çok damardan bi benzetme oldu-fekat içimdeki coşkuyu, heyecanı ifade etmeye kelimeler yetmiyor sayın seyirciler,son bi hamleyle diyorum ki, acaba antikemalist refleksimiz yazık mı ediyor yurdumuzun nadide insanlarına(bkz,TÜRKan saylan)..
acaba yıllar sonra, vay efendim bilememişiz aslında okullarımızın eğitimöğretimsevgiyumağı olduğunu, aslında ülkemizi acanlar siiyayeyler mosssaaadlar işgal etmiş de biz liboşlar olarak göbeeemizi mi büyütmüşüz(yıldırım türkere selam, devrime devam), diyecek miyiz, bilinmez..

inşallah bütün darbe marbe iddiaları taraf gazetesinin fotokopi makinasının ürünüdür, türkan saylan da pirupak bir melektir ve benim de kafamın arkasından bi diş filan çıkar....

11 Temmuz 2009 Cumartesi

seni de tanırım süleymanı da..

bir çeşit kırkiki oldu bu
seni de tanırım süleymanı da
pencereden içeri giren bi ses
seni de tanırım süleymanı da
içimden dedim ki
seni de tanırım süleymanı da
boşuna
oynama
seni de tanırım süleymanı da
o bu ve
je, tu, nous
seni de tanırım süleymanı da

7 Temmuz 2009 Salı

Hmm, inandım desem yalan hala, birincisi noktalama işaretleriyle aram hiç iyi değil, bütün yazıştıklarım, noktalama işaretlerinden sonra boşluk bırakmam gerektiği konusunda başbuğvari uyarılarda bulunurlar, nok-ta-la-ma cinsinden. ikincisi ve bence en önemlisi de, insan yazdıklarını neden "halkın beğenisine" sunar, onu da anlamış değilim, yok yani teşhircilikti ego tatminiydi o meselelere girmeyeyim de, hani basit bi neden sorusu kafamı meşgul (n)eden?

ama madem, noktasız virgülsüz saçmalama özgürlüğümüz var burda. (hey gidi düzen kurbanı genç kız, noktalama özgürlüğün olmuş da nolmuş, işçisin sen işçi kal, al eline daktiloları diyen devrimci kardeşlerimize selam ederim).nerde kalmıştım, he ikna oldum dersem cidden yalan, eh ama işte, istemiyorum kimsenin kafasını ütülemek artık, kafası ütülenmek isteyenler buyursun kardeşim, ücretsiz, kefilsiz..