29 Mayıs 2011 Pazar

bence arada bi deprem oluyor

bence arada bi deprem oluyor
arada bi birileri
travma travma diyor
travma travma denince
travma oluyor
self-reflective bi acı
kendine baka baka
kendini acı olmaya ikna ediyor
halbu ki yok
yok
yok
yok
yok
ki

24 Mayıs 2011 Salı

ağıt

kadın mı bu
erkek mi yoksa
dediler
tiksinerek
(sana ne kadar aşık olduğumu bilmediler)
o ne bilmiyorum ama
siz iğrençsiniz dedim
içimden
ağlayarak

22 Mayıs 2011 Pazar

ortadaki

ikiye bölündüm
bedenim
ortadan
ikiye

ben
ortada
kaldım

kal!

bazen
gitmek
bi orman gezintisi
gitmek

saçlarını yolan
gitmek
kadın
bazen
kopartılmış

gitmek
kopardığım
ekmek ve kelime

çırpınmadan boğulan
gitmek

durmak
ne gitmek
ne gelmek

gitmek
kalmak

20 Mayıs 2011 Cuma

ben ironiktir

bir ihtimal daha var
o da ironi mi
dedim
ya da
to be or
not to be
without the
irony!

17 Mayıs 2011 Salı

elma yedik sarhoşken

düşenler
"muhammedin melekleri"
kızıl sakallılar
ve boka bulanmış
elma yerken ağlayan
sarhoşlar

durmadan bombaladılar bizi
metroda pis kanınızı bulaştırmayın
dediler
biz ağlayamasaydık ortanızda
yaşayamazdınız da
kim bilir ne yaptılar ki
dediler
yaptıklarını hatırlayarak
cezasız
suçlarını hatırlayarak
kırılmış burnumuzda

elma yiyerek
ve ağlayarak
ve sarhoş olarak
buharlaşıp
üstünüze yağdık
oh ne güzel bi yağmur bu tertemiz dediğinizde

ben yine

ben yine bi gün
yattığım kanlı yataktan gözüme takılan
duvardaki çatlağa kusup
bütün evimi yıkmıştım

ben şirin baba ve bi rh an keskin
öldük altında

8 Mayıs 2011 Pazar

sonunda

bugün sonunda bahanesini yaparak ağladığım onca şeyden uzaklaşıp,
gözünün altındaki o mor damara ve polis ve faşistler seni dövdükten sonra eve geldiğinde seni yıkadığımda sırtında gördüğüm morluklara
ağladım...

de-di

düştüğüm yerlerde
de


düştüğüm yerler
de

yok

1 Mayıs 2011 Pazar

yan

kemiklerim ıslak
kaslarım nemli
gözlerim küf

dökülüyorum

bıraktın

kırmızı leke ellerimde kan
yanaklarımda yanan

döküleyim

bırak
da